Hamilelik için ilginç yöntemler
Nevşehir'de yapılan bir araştırmada, köylü kadınların gebe kalabilmek için tavuk pisliğine oturma, “Mehmet” ismi olan 7 evden bez toplayıp gömlek yapma ve belini çektirme gibi birbirinden ilginç yöntemlere başvurduğu ortaya çıktı.
Nevşehir Üniversitesine bağlı Semra ve Vefa Küçük Sağlık Yüksekokulu öğretim görevlisi Zehra Işık Çalışkan ile Ufuk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu öğretim görevlisi Nazan Çakırer, gebelik, doğum ve lohusalığa ilişkin geleneksel inanç ve uygulamaları saptamak amacıyla Nevşehir'in bir köyünde doğum yapmış 350 kadın üzerinde yaptığı araştırmada çarpıcı sonuçlara ulaşıldı.
Yaptıkları bilimsel çalışmanın kısa süre önce bilimsel bir dergine yayımlandığını ifade eden Çakırer, yaptığı açıklamada, modern tıptaki hızlı gelişmelere rağmen geleneksel sağlık uygulamalarının günümüzde halen kullanıldığını, özellikle de köylerde bu uygulamaların yaygın olduğunu belirtti.
Sağlık kuruluşlarında görev yapan hemşirelerin, hizmet verdikleri bölgelerdeki vatandaşların kültürel özellikleri hakkında bilgi sahibi olmaları gerektiğini vurgulayan Çakırer, etkili hizmet, sağlık bakımı ve eğitim verebilmek için toplumun bilgi ve uygulamalarının bilinmesi gerektiğine işaret etti.
Üzerinde çalıştıkları proje ile en az bir kez doğum yapmış kadınların gebelik, doğum ve lohusalığına ilişkin geleneksel inanç ve uygulamaları saptamak amacıyla yaptıkları araştırmaya dikkati çeken Çakırer, elde edilen sonuçları şöyle açıkladı:
“Bir köyde yaşayan doğum yapmış 350 kadın üzerindeki araştırmamızda, annelerin yüzde 48,9'unun okur-yazar dahi olmadığı, yüzde 6'sının istemli düşük, yüzde 31.5'inin de kendiliğinden düşük yaptığını belirledik. Araştırmada gebe kalamayan kadınların neden gebe kalamadıklarını ve gebe kalmak için ne tür geleneksel uygulamalar yaptıklarını sorduk. Bu soruya kadınların yüzde 41.3'ü gebe kalamamanın nedenini bir hastalıkla açıklarken, yüzde 30.4'ü Allah'tan olduğunu düşündüklerini, küçük bir kısmı da yanlışlıkla koca karı ilacı içtiklerini düşündüğünü belirtti. Araştırmada, kadınların yüzde 70.7'sinin gebe kalmak için geleneksel uygulamalara başvurduğu, bunların da sıklıkla belini çektirme, otu kaynatıp buharına oturma, tavuk pisliğine oturma, Mehmet ismi olan 7 evden bez toplayıp gömlek yapıp giyme, toprağa oturma gibi uygulamalar olduğu ortaya çıktı.”
Araştırmada, annelerin yüzde 65.2'sinin aile planlaması yöntemi kullandıklarını tespit ettiklerini dile getiren Çakırer, bu kadınların yüzde 51.6'sının geleneksel, yüzde 48.3'ünün de çağdaş yöntemle korunduklarının belirlendiğini bildirdi.
Göbek bağını kümese gömüyorlar
Öğretim görevlisi Nazan Çakırer, kadınlardan yüzde 71.2'sinin doğumlarını evde, aile büyükleri, kendi kendine, komşu veya ebe tarafından yaptırdığının ortaya çıktığını ifade ederek, bu kadınlardan büyük bölümünün plesantayı (göbek bağı) toprağa gömdüğünü, bir kısmının da çöpe, dereye veya köpeğe attığını, bazılarının da kümese gömdüğünü belirlediklerini kaydetti.
Elde edilen bu veriler çerçevesinde, kadınların etkin bir şekilde aile planlaması yöntemleri hakkında bilgilendirilmesi gerektiği sonucuna ulaştıklarını aktaran Çakırer, annelere doğum öncesi dönemden başlayarak doğumlarını sağlık kuruluşlarında ve sağlık personeli yardımıyla yaptırmaları konularında eğitim verilmesi gerektiğini bildirdi.
Çakırer, bu çalışmanın sonuçlarının topluma verilecek sağlık eğitimlerinin planlanmasında yol gösterici olacağını sözlerine ekledi.
Nevşehir Üniversitesine bağlı Semra ve Vefa Küçük Sağlık Yüksekokulu öğretim görevlisi Zehra Işık Çalışkan ile Ufuk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu öğretim görevlisi Nazan Çakırer, gebelik, doğum ve lohusalığa ilişkin geleneksel inanç ve uygulamaları saptamak amacıyla Nevşehir'in bir köyünde doğum yapmış 350 kadın üzerinde yaptığı araştırmada çarpıcı sonuçlara ulaşıldı.
Yaptıkları bilimsel çalışmanın kısa süre önce bilimsel bir dergine yayımlandığını ifade eden Çakırer, yaptığı açıklamada, modern tıptaki hızlı gelişmelere rağmen geleneksel sağlık uygulamalarının günümüzde halen kullanıldığını, özellikle de köylerde bu uygulamaların yaygın olduğunu belirtti.
Sağlık kuruluşlarında görev yapan hemşirelerin, hizmet verdikleri bölgelerdeki vatandaşların kültürel özellikleri hakkında bilgi sahibi olmaları gerektiğini vurgulayan Çakırer, etkili hizmet, sağlık bakımı ve eğitim verebilmek için toplumun bilgi ve uygulamalarının bilinmesi gerektiğine işaret etti.
Üzerinde çalıştıkları proje ile en az bir kez doğum yapmış kadınların gebelik, doğum ve lohusalığına ilişkin geleneksel inanç ve uygulamaları saptamak amacıyla yaptıkları araştırmaya dikkati çeken Çakırer, elde edilen sonuçları şöyle açıkladı:
“Bir köyde yaşayan doğum yapmış 350 kadın üzerindeki araştırmamızda, annelerin yüzde 48,9'unun okur-yazar dahi olmadığı, yüzde 6'sının istemli düşük, yüzde 31.5'inin de kendiliğinden düşük yaptığını belirledik. Araştırmada gebe kalamayan kadınların neden gebe kalamadıklarını ve gebe kalmak için ne tür geleneksel uygulamalar yaptıklarını sorduk. Bu soruya kadınların yüzde 41.3'ü gebe kalamamanın nedenini bir hastalıkla açıklarken, yüzde 30.4'ü Allah'tan olduğunu düşündüklerini, küçük bir kısmı da yanlışlıkla koca karı ilacı içtiklerini düşündüğünü belirtti. Araştırmada, kadınların yüzde 70.7'sinin gebe kalmak için geleneksel uygulamalara başvurduğu, bunların da sıklıkla belini çektirme, otu kaynatıp buharına oturma, tavuk pisliğine oturma, Mehmet ismi olan 7 evden bez toplayıp gömlek yapıp giyme, toprağa oturma gibi uygulamalar olduğu ortaya çıktı.”
Araştırmada, annelerin yüzde 65.2'sinin aile planlaması yöntemi kullandıklarını tespit ettiklerini dile getiren Çakırer, bu kadınların yüzde 51.6'sının geleneksel, yüzde 48.3'ünün de çağdaş yöntemle korunduklarının belirlendiğini bildirdi.
Göbek bağını kümese gömüyorlar
Öğretim görevlisi Nazan Çakırer, kadınlardan yüzde 71.2'sinin doğumlarını evde, aile büyükleri, kendi kendine, komşu veya ebe tarafından yaptırdığının ortaya çıktığını ifade ederek, bu kadınlardan büyük bölümünün plesantayı (göbek bağı) toprağa gömdüğünü, bir kısmının da çöpe, dereye veya köpeğe attığını, bazılarının da kümese gömdüğünü belirlediklerini kaydetti.
Elde edilen bu veriler çerçevesinde, kadınların etkin bir şekilde aile planlaması yöntemleri hakkında bilgilendirilmesi gerektiği sonucuna ulaştıklarını aktaran Çakırer, annelere doğum öncesi dönemden başlayarak doğumlarını sağlık kuruluşlarında ve sağlık personeli yardımıyla yaptırmaları konularında eğitim verilmesi gerektiğini bildirdi.
Çakırer, bu çalışmanın sonuçlarının topluma verilecek sağlık eğitimlerinin planlanmasında yol gösterici olacağını sözlerine ekledi.
Konular
- Küçük göğüsler ayva çekirdekleri ile büyüyor
- Hamilelik için ilginç yöntemler
- Burun estetiği ameliyatı ölümüne neden oldu
- Zayıflama isteği canından etti
- Cildiniz hep genç kalsın
- Hamilelikte uykuya dikkat
- Tüp bebekte östrojene dikkat
- Estetik kaygısı engellemesin
- Gebelikte kullanılan ilaçlara dikkat
- Bakanlık'tan sezaryene karşı kampanya
- Saçın katili boya
- Kadınlarda yüksek topuk zararlı
- Susan Miller 2011 burç yorumları
- 2011 koç burcu yorumu
- 2011 boğa burcu yorumu
- 2011 ikizler burcu yorumu
- 2011 yengeç burcu yorumu
- 2011 aslan burcu yorumu
- 2011 başak burcu yorumu
- 2011 terazi burcu yorumu
- 2011 akrep burcu yorumu
- 2011 yay burcu yorumu
- 2011 oğlak burcu yorumu
- 2011 kova burcu yorumu
- 2011 balık burcu yorumu
- Soğuk havalarda cildi nasıl korumalı
- Pürüzsüz cildin sırrı
- 'Kırık kalp sendromu'na dikkat
- Kadınların kabusu ve her 10 kadından 1'inde görülüyor
- İlk kime söylersiniz?